PKOS (Polikistik Over Sendromu) ile mücadelede cilt ve saç problemleri en sık karşılaşılan ve kişiyi oldukça rahatsız eden sorunlardan ikisidir.
Polikistik over sendromu (PKOS), kadınları etkileyen en yaygın endokrinopatidir ve üreme çağındaki kadınlarda görülme sıklığı % 6-10 arasında değişmektedir. Yaşam kalitesinin yanı sıra doğurganlık üzerinde de önemli bir etkisi olan multisistemli bir metabolik bozukluktur.
Cilt değişiklikleri PKOS'un en erken belirtilerinden biridir. Akne, hirsutizm (kıllanmada artış), androgenetik alopesi (Saç dökülmesi), stria, akantozis nigrikans ve deri et benlerini başlıca belirtilerdir. Cilt belirtileri olan hastalara multidisipliner bir yaklaşımla dermatologlar da tedavide önemli bir rol oynar. Bazı çalışmalarda, PCOS'un deri bulgularının yaygınlığının yaklaşık % 90 olduğu belirtilmiştir. Bir dizi çalışma, aknenin en sık görülen dermatolojik bulgu olduğunu, bunu hirsutizm, ardından sebore, en son da androgenetik alopesi (Saç dökülmesi), stria, akantozis nigrikans'ın izlediğini göstermiştir.
PKOS'un merkezinde üç ana mekanizma vardır ve bunlar bir birini tetikleyen kısır döngü oluşturur:
İnsülin Direnci ve Hiperinsülinemi
Hiperandrojenizm (Aşırı Androjen Üretimi)
Hipotalamus- Hipofiz- Over (Yumurtalık) Ekseni Bozukluğu
Genetik Yatkınlık: PKOS ailesel geçiş gösterir. Androjen sentezi, insülin sinyali gibi konularda genetik polimorfizmler (varyasyonlar) rol oynar.
Kronik Düşük Dereceli İltihap: PKOS'lu bireylerde artmış iltihap belirteçleri (CRP, IL-6 gibi) görülür. Bu durum insülin direncini ve kardiyovasküler riski artırır.
Böbreküstü Bezi (Adrenal) Androjenleri: Bazı PKOS'lu kadınlarda böbreküstü bezlerinden de aşırı androjen (DHEA-S gibi) üretimi söz konusudur.

PKOS'ta vücut normalden daha fazla "androjen" yani erkeklik hormonu (testosteron gibi) üretir. Bu hormonal dengesizlik şu sorunlara yol açar:
Akne: Aşırı androjen, ciltteki yağ bezlerini daha aktif hale getirir. Bu da gözeneklerin tıkanmasına, iltihaplanmaya ve sivilcelere neden olur. Genellikle çene hattı, çene ve boyun çevresinde görülür.
Hirsutizm (İstenmeyen Tüylenme): Aynı androjen hormonları, yüz, göğüs, karın ve sırt gibi bölgelerde kalın, koyu renkli kılların büyümesini tetikler.
Saç Dökülmesi (Androgenetik Alopesi): Paradoksal olarak, aynı hormonlar kafa derisindeki saç köklerini zayıflatabilir ve incelme, seyrelme şeklinde saç dökülmesine yol açabilir.
Öncelikle önemli bir uyarı: Aşağıdaki bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Teşhis ve tedavi için mutlaka bir kadın doğum uzmanı, endokrinolog ve/veya dermatoloğa başvurmalısınız.
Akne ile mücadele, hem içeriden hem de dışarıdan yapılacak müdahaleleri gerektirir.
Doğum Kontrol Hapları: Androjen hormonlarını dengeleyerek akneyi kökten çözebilen en etkili yöntemlerden biridir. Özellikle drospirenon, norgestimat gibi bileşenlere sahip olanlar PKOS aknesi için sıklıkla reçete edilir.
Anti-Androjen İlaçlar: Spironolakton, androjen hormonlarının etkilerini bloke ederek hem akneyi hem de istenmeyen tüylenmeyi azaltır. Genellikle doğum kontrol hapı ile birlikte kullanılır.
Metformin: İnsülin direncini düşürerek dolaylı yoldan hormon seviyelerini dengeler ve aknede iyileşme sağlayabilir.
Retinoidler: Reçeteli (tretinoin, adapalen) veya reçetesiz (retinol) formları vardır. Gözenekleri açar, iltihabı azaltır ve cilt hücre yenilenmesini hızlandırır.
Salisilik Asit: Gözenekleri derinlemesine temizler ve ölü hücreleri soyar.
Azelaik Asit: Hem anti-inflamatuar hem de antibakteriyel özelliği vardır. İltihaplı sivilceleri ve kızarıklığı azaltmada çok etkilidir.
Benzoil Peroksit: Ciltteki bakterileri öldürerek sivilce oluşumunu engeller.
Düşük Glisemik İndeksli Beslenme: Şeker, beyaz un, işlenmiş gıdalardan uzak durun. Bunun yerine tam tahıllar, baklagiller, sebzeleri tercih edin. İnsülin direnci azaldıkça androjen seviyeleri de düşer.
Süt ve Süt Ürünlerini Sınırlayın: Bazı çalışmalar, süt ürünlerinin insülin benzeri büyüme faktörü-1 (IGF-1) seviyelerini yükselterek akneyi tetikleyebileceğini göstermiştir. Bir süre kesip farkı gözlemleyebilirsiniz.
Anti-inflamatuar Gıdalar Tüketin: Zerdeçal, zencefil, omega-3 (somon, ceviz, keten tohumu) iltihabı azaltmaya yardımcı olur.
Stres Yönetimi: Stres kortizol hormonunu artırarak androjen üretimini tetikleyebilir. Yoga, meditasyon, yürüyüş gibi aktivitelerle stresi kontrol altında tutun.
Burada iki konuyu ele alacağız: istenmeyen tüylerden kurtulma ve kafa derisindeki saçların güçlendirilmesi.
Mekanik Yöntemler:
Ağda, Epilasyon, Tıraş: Geçici çözümlerdir. Tıraş tüyü kalınlaştırmaz, bu bir efsanedir.
Lazer Epilasyon ve IPL: Bu yöntemler, tüy köklerini ısı enerjisiyle hasarlayarak uzun vadeli veya kalıcı azalma sağlar. PKOS'ta hormonal neden devam ettiği için tekrarlayan seanslar gerekebilir, ancak en etkili yöntemlerden biridir.
Reçeteli Krem:
Eflornitin (Vaniqa) Krem: Reçeteyle alınan bu krem, tüy büyümesini yavaşlatan bir enzimi inhibe eder. Tüyleri tamamen yok etmez ama büyümeyi yavaşlatarak epilasyon sıklığını azaltır.
Tıbbi Tedaviler:
Doğum Kontrol Hapları ve Spironolakton: Akne tedavisinde olduğu gibi, bu ilaçlar androjen kaynağını kurutarak yeni tüy çıkışını yavaşlatır ve mevcut tüylerin incelmesine yardımcı olur. Etkilerini görmek 6 ayı bulabilir.
Topikal Tedaviler:
Minoksidil (%2 veya %5): Reçetesiz satılır. Saç köklerini uyararak büyüme fazını uzatır. Düzenli kullanım şarttır; bırakıldığında saçlar eski haline dönebilir.
Tıbbi Tedaviler:
Spironolakton ve Doğum Kontrol Hapları: Yine anahtar oyuncular bunlardır. Androjen seviyelerini düşürerek saç köklerinin zarar görmesini engellerler.
Beslenme ve Takviyeler:
Çinko, Biotin, Demir, D Vitamini: Saç sağlığı için kritik öneme sahiptir. Eksiklikleriniz olup olmadığını bir kan testiyle kontrol ettirin.
Omega-3 Yağ Asitleri: Saç derisi sağlığını ve saç büyümesini destekler.
Nazif Davranışlar:
Saçı sıkı toplamaktan, sıcak şekillendirme aletlerinden kaçının.
Saç derinize düzenli masaj yaparak kan dolaşımını artırın.
PKOS'un temel nedenini Yönetin: Tüm bu cilt ve saç problemlerinin temelinde hormonal dengesizlik yatar. Bu nedenle PKOS tedavisinde, yalnızca dermatolojik ürünlerle yüzeyel tedavi yeterli olmaz; asıl hedef, bu altta yatan hormonal kısır döngüyü kırmaktır.Bu nedenle, bir doktor gözetiminde insülin direncini ve androjen seviyelerini kontrol altına alacak tedaviler (metformin, doğum kontrol hapı, spironolakton) en temel ve etkili çözümdür.
Dengeli Beslenin ve Hareket Edin: Düşük glisemik indeksli, anti-inflamatuar bir beslenme modeli benimseyin ve düzenli egzersiz yapın.
Stresten Uzak Durun: Stres yönetimi PKOS yönetiminin olmazsa olmazıdır.
Sabırlı Olun: Hormonal tedavilerin ve yaşam tarzı değişikliklerinin sonuç vermesi aylar alabilir. Pes etmeyin.
Bir Uzman Ekibi Oluşturun: Kadın doğum uzmanınız, endokrinoloğunuz ve dermatoloğunuz birlikte çalışarak size en iyi tedavi planını oluşturacaktır.
Bu sitedeki hiçbir içerik, tarihe bakılmaksızın, doktorunuzdan veya diğer yetkili bir klinisyenden alacağınız doğrudan tıbbi tavsiyenin yerine kullanılmamalıdır.